بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖیمِ
تَبَّتْ يَدَٓا اَبٖي لَهَبٍ وَتَبَّ ؕ* مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ ؕ* سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍ ۚ* وَامْرَاَتُهُ ؕحَمَّالَةَ الْحَطَبِ ۚ* فٖي جٖيدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb ⁕ Mâ ağnâ ‘anhü mâlühû ve mâ keseb ⁕ Seyaslâ nâran zâte leheb ⁕ Vemraetühû hammâlete’l-hatab ⁕ Fî cîdihâ hablün min mesed.
“Ebû Leheb’in iki eli kurusun. Kendisi de kurudu (helâk oldu ya). Ona ne malı, ne kazandığı fayda verdi. Alevli bir ateşe girecek o. (Hem) karısı da odun hammalı olarak. (Karısının) boynunda bükülmüş bir ip olduğu halde.”
Kendini Değerlendir!
Tebbet Sûresi'nde bahsi geçen kişi kimdir?